17 Ekim 2007 Çarşamba

Naz Elmas Biyografi

Doğum Tarihi : 16 Haziran 1983
Eğitimi : Lisans
16.06.1983 doğumlu, yabancı dille eğitim yapan özel kalamış lisesi 2001 mezunu. aynı yıl girdiği öss sınavında yeditepe üniversitesi meslek yüksek okulu reklamcılık yönetimi bölümüne kayıt hakkı kazanmış. ama yeditepe üniversitesi güzel sanatlar fakültesi tiyatro bölümüne kayıt olmuş tabiki iyi bir oyuncu olmak için.

annesi pedagoji mezunu bir pedagog, babası reklamcı bir ablası var adı aslı, naz'dan 8 yaş büyük. ablası aslı yurt dışında amerikada yaşıyor.iktisat mezunu bankacı.

Filmleri - Oyuncu (5 Film)
Candan Öte Gülen 2006
Haziran Gecesi Havin 2004
G.O.R.A Kuneri'nin sekreteri 2003
Gülbeyaz 2002
Şansa Bak 2002

Naz Elmas Haberleri

GÖZLERİMLE ROLLÜ KAPTIM

09.11.2004


'Haziran gecesi'nin yıldızı naz elmas 200 aday arasından 'havin' rolünü nasıl kaptığını açıkladı:

- Naz, ailen hakkında hiçbir şey bilmiyoruz. Öncelikle biraz onlardan bahsetmeni isteyeceğim. Sonra senin bu dizi işine nasıl baktıklarını anlatırsın olur mu?


Babam grafikerdir. Annem ise pedogoji eğimini almış bir bayan. Bir ablam var. Benden 8 yaş büyük. Adı Aslı. Her özelliğe sahip biri. Kalbi, ruhu ve eğitimiyle kendini çok iyi yetiştirmiştir. Yurt dışında Amerika'da yaşıyor. İşletme-iktisat mezunu; bankacı.. Mesleğine biraz ara verdi. Özetle, birbirimize düşkün bir aileyiz. Babam ve annem son derece çağdaş insanlardır. Seçimlerimizde bizi yalnız bırakıp, sorumluluk almamızı isterler. Hep arkamızda olmalarına rağmen kendi ayaklarımız üzerinde durmamız onlara büyük keyif verir. Hem vardırlar hem de yokturlar. Bugüne kadar onların yüzünü hiç kara çıkarmadım. Allah o günleri bana göstermesin. Okulla birlikte oyunculuğu nasıl birlikte götürdüğüm ve bu konuda ailemin ne düşündüğü konusuna gelince; liseden sonra konservatuara gitmek istediğimde zaten bir gürültü yaşamıştık. "Çok istediğimi ve bu işin üstesinden geleceğimi söyleyince" bu tercihimi saygıyla karşıladılar. Dizi oyuncusu olmak istediğimde ise bana sordukları tek şey, "Okulunu bu sene bitirebilecek misin?" oldu. Haziran Gecesi için bu dönem kaydımı dondurup, seneye devam edebilirdim; ama sınıf arkadaşlarımla aynı yıl mezun olmak istedim. Şimdi okul ve set arasında mekik dokuyorum.



-Yedi Tepe Üniversitesi Tiyatro Bölümü son sınıf öğrencisisin. Hem okuyorsun hem de çalışıyorsun. Çok genç bile olsan bu koşuşturmaya her can dayanmaz?


Sabah 7.00'da kalktım, 8.00'da okuldaydım. Hemen derse girdim, çıktım ve sete geldim. Bilmem bugün çekim saat kaçta biter. Muhtemelen eve geç saatte gideceğim. Bu koşuşturma içinde ne doğru dürüst yemek yiyebiliyorum, ne ailemi görüyorum, ne kendime vakit ayırabiliyorum; yaşayıp yaşamadığım bile belli değil. Çok zor. Öğrenci miyim yoksa oyuncu muyum anlayamadım. Her iki dünya da birbirinden çok ayrı.. Ama bunu ben istedim. Hocalarım arkadaşlarım bana bu konuda çok destek oluyorlar. Hocalarımız hep şöyle der :"Bakın madem bu işe gönül verdiniz. İleride evlenseniz bile işiniz kocanız, kocanız ise metresiniz olacaktır. Bunu böyle bilin." Bu yüzden her şeye hazırlıklıyım. Tek korkum bir gün başarısız olmak. Bu yüzden temellerimi sağlam atmaya çalışıyorum. Onlarca kitap okuyorum, İngilizcemi geliştirmeye çalışıyorum ve sürekli gerçek hayatı izliyorum.



-Türkiye seni "Havin" olarak tanıdı. Söyler misin, gerçek isminin önüne geçen Havin'in ne manaya geldiğini biliyor musun?


Elbette, "Yaz Gecesi" anlamına geliyor.



-Peki 22 yaşındaki Naz Elmas bir diziyle 'Havin' oldu; bu durumdan memnun musun?
Bu rol benim yaşımdaki bir tiyatro oyuncusunun başına gelebilecek en güzel şey. Bana hep "Havin" desinler, çünkü rüya gibi bir isim bence. Üstelik o çok güzel. Kalbi pırıl pırıl.. Başına gelen olaylar kötü ama tepkileri çok olumlu. Havin'i canlandırırken gerçekten ağlıyorum. Gülerken de inanın çok içtenim. Hayatım boyunca ne oynarsam oynayayım hiçbir karakter Havin'in önüne geçemez. Zaman zaman "Bu dizi bittikten sonra ne yaparım?" diye düşünüyorum da, hayatımda büyük bir boşluk olacak, biliyorum. İnşallah hiç bitmez.



-Bu rol için yüzüne bir sürü estetik ameliyat yaptırdığın söyleniyor; öyle mi?




Estetik falan olmadım. Olamam da.. Öyle şeylerden çok korkarım çünkü. İhtiyacım olduğunu da düşünmüyorum üstelik.. Zaten naturel bir insanım. Tabii ki gerekiyorsa olurum, ama bu, iki arada bir derede hem kaşımı, hem gözümü hem de dişimi yaptırmışım mümkün mü? Evde uyumaya vaktim yok, bu harala gürelede nasıl gidip de estetik yaptırayım. Size önceki resimlerimi vereyim şimdikilerin yanına koyun bakın. Saçımın renginden başka bir fark göremezsiniz. Beni yakından tanıyan insanlar bu saçmalıklara gülüyorlar.



- Daha mezun olmamış çiçeği burnunda bir şöhret olarak, ilk büyük rolünü nasıl kaptın, merak ettim doğrusu?


Ajansım böyle bir rol için seçim yaptıklarını söyledi. Önce senaryoyu okudum ve büyülendim. Sonra deneme çekimlerine katıldım. Yapımcı, senarist ve Özcan Deniz karşısında oynadım. Bu role uygun olduğumu düşünmüşler ve beni seçtiklerini söylediler.



- Sence rol kabiliyetinin dışında hangi özelliklerin bu üç önemli ismi etkilemiş olabilir?


Önce adımı ve soyadımı sordular, "Naz Elmas" dedim. Özcan Deniz de dizide elmas tasarımcısını oynuyor ya, çok şaşırdılar. Sonra doğum günümü sordular, "16 Haziran" dedim. Dizinin adı da "Haziran Gecesi" olunca gülmeye başladılar. Verdiğim yanıtlar ve tesadüfler onlara ilginç geldi.



-Peki ya Özcan Deniz?.. Onun, 200 kızın arasında 'Havin' rolü için özellikle sende ısrar ettiğini duydum.


Evet, gözlerimin rengi onu çok etkilemiş. "Zümrüt yeşili" olması, "Ona tamam bu kız" dedirtmiş. Öyle diyor.



-Sıradan biriyken Özcan Deniz'i sever miydin?


Çok severdim. Özellikle 'Asmalı Konak'ta resmen ona hayran kalmıştım. İnanılmazdı. Yayınlandığı saatte televizyon karşısına geçerdim. Özcan'ın oyunculuğu harikaydı. Seymen'i o kadar esaslı o canlandırabilirdi. Üstelik partner olarak Özcan ve Nurgül birbirlerine çok yakışıyorlardı.



-Eğitim alan bir oyuncu olarak şarkıcılıktan oyunculuğa geçen Özcan Deniz hakkında ne düşünüyordunuz?


Ne kadar güzel bir şey ki hem şarkıcı hem de oyuncu olmayı başarmıştır. Herkes onu eleştirdi ama eleştirmek yerine takdir etmeleri gerekiyor aslında.



-Doğululara karşı antipatikliğiniz yok yani?


Aksine doğuluları çok severim. Hepimizin kanında biraz Anadolu kanı yok mu?

-Bağdat Caddesi çocuğusunuz ya o yüzden sordum. Öyle, mokasen ayakkabı altına beyaz çorap giyenlere tahammülünüz yoktur. 'Tiki' olursunuz?


Çoğu zaman caddede takıldığım doğru. Ancak marka tutkum yoktur. İnsanları giyinişleri ya da kaliteleri açısından sınıflandırmam. İnsaniyetleri çok önemli. Bir kere öyle olanların kalpleri çok temizdir.



-Rol arkadaşınız Özcan Deniz nasıl biri sizce?


Çok mütevazı. Çok sıcak. Bir şey sorduğunuzda size anlatan, yardım etmekten çekinmeyen, çok akıllı yetenekli ve cana yakın bir erkektir.



-Onu yakışıklı buluyor musunuz?


Hem yakışıklı hem de karizmatik..

-Bir ara aranızda aşk yaşandığı iddia edildi; doğru mu?


O benim dostum ve onu çok seviyorum. Benim için çok değerli bir insan. Bu yola çıktığımda hep yanımdaydı. Varlığını hep arkamda hissettim. Çok değerli benim için.. Belki onun yerine başka bir insan olsaydı kendimi kötü hissederdim. Bana bu kadar destek olmazdı. Star olmasına rağmen bana çok sıcak davrandı. Yeri her zaman çok farklı olacak.



-Peki sevgili muamelesi görmek üzmedi mi sizi?




"Haziran Gecesi" bir aşk hikayesi.. Dolayısıyla orada birbirine çılgınca aşık iki genci canlandırıyoruz. Bizi dizideki rollerimizle özdeştiriyorlar. Hakkımızda böyle şeyler yazılacaktır elbette. Bundan dolayı rahatsız değilim.



-Son olarak dizinin çekildiği muhteşem villanın sahibinin oğluyla birlikte görüntülendin. Erkek arkadaşın o mu?




Hayır değil; sadece arkadaşım. Sonuçta 22 yaşında bir kızım. Tabii ki bir yerlere gidip yemek yiyip içebilirim. Bunun yanlış anlaşılması, yanlış yerlere çekilmesini istemem. Nedense hep bir yanlış anlaşılma oluyor? Niçin doğru yazılmıyor anlamıyorum..



-Peki o halde sen bize doğruyu anlat. Özel hayatında nasıl davranmayı seven birisin? Bugüne kadar hayatına çok erkek girdi mi mesela.. Yoksa gayet mütevazı mı yaşadın?


Benim bugüne kadar bir tane erkek arkadaşım oldu. Onunla da üç sene çıktım. Üniversite dışındandı. Birinci sınıfta ilişkimiz başladı. O benim için ilkti. Dizi başlamadan bitti. Yanlış anlaşılmasın ayrılığımın sebebi bu proje falan değildi. Birbirimizi çok sevdik ve biz aşıkken ayrıldık. Bazen sevgi de beraberlikleri bitiriyor. Bizimkisi de öyle oldu. Halbuki sevgimizi çok doğal ve yaşımızın gereği yaşamıştık. Birbirimizden hiçbir çıkarımız yoktu. Gayet safaneydi duygularımız. Bu saatten sonra böyle bir şey yaşamam çok zor. Bitmiş olsa bile hatırılarımda onun yeri çok ayrı. Çok özel bir insan..



-Seni bu kadar derinden etkileyen bu çocuk nasıldı, yakışıklı mıydı örneğin?


Çok yakışıklıdır. Ben esmerlerden hoşlanırım; bir de uzun boylulardan.. Bebeksi yüz hatları yoktu. Daha keskin hatlıydı.. Olmadı ve bitti.



-Israrla bu konuya değinmenin sebebini sorabilir miyim?


Beni ucuz bir insan zannetmesinler. Ben öyle her gün başka biriyle flört eden, rahat bir genç kız değilim. İnsanlar beni daha iyi tanısın diye bunları söylemek istedim.

Naz Elmas Resimleri